Martin Luther

14 Ocak 2024

“Büyük adamların bizim övgümüze ihtiyacı yok, bizim onları bilmeye ihtiyacımız var.”

Arthur Cushman McGiffert

10 Kasım 1483 tarihinde Almanya’nın Eisleben kasabasında dünyaya gelen Martin Luther, köylü fakat varlıklı bir aileye mensuptur. Çok küçük yaşta, babası tarafından Magdeburg’a götürülmesiyle Latince ve dinî eğitim görmeye başlar. Daha sonra gramer, retorik ve mantık alanlarında eğitimine devam eder. 1501 yılında Erfurt Üniversitesi’ne kayıt olur ve üç yıl sonra gramer, retorik, mantık ve metafizik dalından mezun olur. Babasının arzuladığı hukuk eğitimini yarım bırakarak 17 Temmuz 1505 günü Augustinusçu Keşişler Tarikatı’na katılır.

Aldığı eğitim sonrası iki yıl içinde papaz ünvanına sahip olur. 1507 yılında Erfurt Üniversitesi’nde teoloji çalışmaya başlar. Bir yıl sonra Wittenberg’teki Augustinusçu Manastırı’na geçer, aynı yıl Wittenberg Üniversitesi’nde teoloji çalışmalarına devam eder ve bir yıl sonra “Kutsal Kitap” üzerine

Yazının Devamı

Şehir yaşantısını anlatan bir eser: ‘Sûrnâme-i Hümayun’

13 Ocak 2024

“Sûrnâme-i Hümayun” minyatürleri yalnızca 442 yıl önce İstanbul’da yaşanan şenliği görsel olarak günümüze taşıyan bir dizi belge değildir. Bir şehir ve yaşayanları için neler yapılabileceğini gösteren ibretnâmedir. Günümüzde yalnızca bu şehirde yaşayanların değil, İstanbul’u ziyaret eden yabancı misafirlerin de benzeri şenliklere ihtiyacı var.

“Sûr” düğün, ziyafet, şenlik gibi şeyleri, ifade için “Nâme” ise defter manasına kullanılır. Sultan İbrahim’e sunulan bir lâyihada rûznâmeyi anlatırken kullanılan; “Benim hünkârım, rûz nâme demek oldur ki, her gün ne kadar dahil-i hazine olur ve ne kadar akçe harç olur, hep yazılur. Her gün yazılduğuyçün rûz nâme derler. Rûz deyü güne der, nâme deftere derler” ifade çok latiftir. Osmanlı İmparatorluğu’nda padişahların, şehzadelerinin sünnet düğünlerini ve kızlarının evlenme şenliklerini anlatan eserlere

Yazının Devamı

Vehm üzerine

7 Ocak 2024

Neden içimize doldu vehim? 

Ah ümit, ümit yollar boyunca… 

Orhan Veli Kanık 

“Vehm” veya “Vehim” sözcüğü, Arapçadan dilimize aktarılan ve sözlüklerde; “Kuruntu” karşılığı olarak kullanılan bir kelimedir. Ferit Devellioğlu’nun Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lûgat’inde, “Kuruntu, yersiz korku, şüphe, tereddüt” karşılığı olarak kullanıldığı belirtiliyor. Bu ismin çoğulu ise “Evhâm”dır. Din bilgisi derslerinde sık sık karşılaştığımız bu sözcük, Türkçe sözlüklerde “Vehim” olarak ifade edilmiş olsa da aslı “Vehm”dir. 

İnsanlığın varoluşundan bu yana özellikle iktidar sahipleri toplumu korku ile denetim altına alma çabasındadır. Çünkü varlıklarını sürdürebilmek için toplumun aklının karışması gerekir. Korku duygusu ile sağlıklı düşünmelerinin engellenmesi topluma korku pompalanmasıyla mümkün hâle gelir. Düşman korkusu, kıtlık korkusu ve benzeri pek çok korku senaryosu

Yazının Devamı

Üstat Mehmed Siyah Kalem

6 Ocak 2024

Üstat Mehmed Siyah Kalem’in kimliği belli değildir, gerçek adı bile bilinmez. Böyle bir sanatçının yaşamış olduğunu kanıtlayan tek belge resimleridir. Siyah Kalem’in resim ve hatlarının yer aldığı “Fatih Albümü” konuyla ilgili tüm bilim insanlarının ilgisini çekmiş ve üzerinde çok sayıda kitap ve makale yayımlanmış bir eserdir

1953 yılında Topkapı Sarayı Kitaplığı’nda çalışmakta olan Mazhar Şevket İpşiroğlu ile Sabahattin Eyüboğlu “Fatih Albümü” olarak adlandırılan bir grup resim ve hat içinde “Siyah Kalem” resimleriyle karşılaşırlar. İmparatorluk döneminde Topkapı Sarayı Kitaplığı herkese açık değildir. Kısa bir süreliğine izin verilen yabancılar, kitaplık bünyesindeki eserleri inceden inceye, detaylı bir şekilde inceleyememişlerdir. Bu nedenle, yurt dışında yayımlanan bazı kitaplarda tek tük “Siyah Kalem” resimleriyle karşılaşılmaktadır.

​Olağan dışı bir davranış

​Üstat Mehmed Siyah Kalem’in kimliği belli değildir, gerçek adı bile bilinmez. Bazı resimlerin üzerine daha

Yazının Devamı

Muhyiddin İbn Arabi ile yolda

31 Aralık 2023

İslam’da seyahat kutsaldır. Özellikle hacca gitmek her mümin için farz kabul edilir. Önceleri hadisleri ve Arapçanın bozulmamış kelimelerini tespit etmek için yapılan bu seyahatler, daha sonraları hem Müslüman ülkeleri hem de komşu ülkeleri tanımak amacıyla gerçekleştirilen uzun keşiflere dönüşür. Bu seyahatleri anlatan, çeşitli yazarlar tarafından yazılmış çok sayıda seyahatname günümüze ulaşmıştır. 

Peter Lamborn Wilson 

Hakim Bey takma adıyla bilinen Amerikalı anarşist yazar Peter Lamborn Wilson (1945-2022), İbn Arabi’nin izini takip ederek Türkiye, İran, Pakistan, Afganistan, Hindistan ve Java’yı da kapsayan seyahatler yapar. Özellikle sufi tekkelerini ziyaret eder ve sufi üstatlarla uzun sohbetler yapar. Hakim Bey, “Anarşizm bir ideoloji veya ulaşılacak bir ideal değil bir yaşama biçimi olarak görülmelidir, gelecek için değil şimdi önemlidir. Tüm iktidar biçimlerine karşı gelecekte muhtemel ve hayali yeni bir iktidar biçimi öne sürmek ve onun adına çarpışmak

Yazının Devamı

İslam’da resim yasağı

30 Aralık 2023

İslam’da kesin bir resim yasağı söz konusu olsaydı, bunca minyatürlü yazmayı nasıl açıklayabilirdik? Minyatürlü bir yazmanın “Devlet Malı” olarak nitelenmesini nasıl değerlendirmek gerekir? Kubadabad Kazıları’nda bulunan insan figürlü duvar çinilerini, İznik, Kütahya gibi merkezlerde üretilen çanak çömlek üzerindeki insan figürlerini nasıl açıklamak gerekir?

İslam’da resim yasağı var mı? Kur’an-ı Kerim’de resim ile ilgili bir mesaj bulunmamaktadır. Buna karşılık Sebe’ Suresi’nin 13. ayetinde, Hz. Süleyman’a atfen; “O’nun için isteğine göre mâbedler, heykeller, büyük tekneler kadar [geniş] havuzlar ve sağlamca tesbit edilmiş kazanlar yaptılar” sözleri heykel yapımı konusunda da bir yasak olmadığını belirtmektedir. Resim veya suret yasağı Semavi dinlerde yalnızca Musevi inancında mevcuttur. Tevrat’ın Mısır’dan Çıkış bölümünün 20. ayetinin, 4. suresinde; “Kendine yukarıda gökyüzünde, aşağıda yeryüzünde ya da

Yazının Devamı

Kâğıt israfı

24 Aralık 2023

"Okuduğun ama anlamadığın bir yazı okunmuş sayılmaz.”

Prof. Ernst E. Hirsch, 1933 yılı Ekim ayı içinde İstanbul’a gelir. Bu sırada Darülfünun bütün fakülteleri ile birlikte 31 Temmuz 1933 günü kapatılmış ve yerine 1 Ağustos 1933 günü İstanbul Üniversitesi kurulmuştur. İstanbul Üniversitesi 18 Kasım 1933 günü düzenlenen bir tören ile eğitime başlar. Ernst E. Hirsch ve o dönem Türkiye’deki okullarda görev alan tüm hocaların yapılan sözleşme gereği, üç yıl içinde Türkçe öğrenmeleri ve üç yıl sonra derslerini Türkçe vermeleri gerekmektedir. 1 Kasım 1928 günü Türk alfabesi ve eğitim seferberliği ilan edilmiştir. Artık Türk dilini öğrenmek daha da kolaylaşmıştır, çünkü yeni alfabe bu konuda büyük bir rahatlık sağlamaktadır. Türk dili seferberliğinin, radikal bir dil reformunu başlatması ön görülmektedir. Ancak bu seferberliği başlatanların farkına varamadığı bir nokta, dilin kendiliğinden harekete geçebileceğidir. Arap

Yazının Devamı

Akçahisar Krujë Mustafa Baba Türbesi

23 Aralık 2023

Arnavutluk, Bektaşi tarihinde önemli yer işgal eder. Balkanların tamamında en çok Bektaşi tekkesinin bulunduğu ülkedir. Arnavutluk, Bektaşiliğin tartışmasız merkezidir. Bektaşiliğin yarı efsanevi Sarı Saltuk Dede’sinin mezarı Akçahisar’dadır.

Osmanlı İmparatorluğu’nun, Arnavutluk üzerinde hâkimiyet kurması 1415 yılında başlar. Akçahisar (Kruya/Krujë) sarp bir alanda kaldığı için uzun süre hâkimiyet alanı dışında kalır. Deniz seviyesinden yaklaşık 600 metre yükseklikteki Akçahisar, 40.000 metrekarelik bir alana sahiptir. Şehrin isminin kalenin altından çıkan su kaynağından geldiği (Arnavutça Krujë) söylenmektedir. Kale alanının 1500-2000 kişiyi barındırabileceği göz önüne alındığında Orta Çağ için orta büyüklükte bir şehir olduğu düşünülür.

Osmanlıların, Arnavutluk üzerinde hâkimiyet kurmasının ardından önemli bir Arnavut asilzadesi olan Gjon Kastrioti, Sultan I. Mehmed’e bağlılığını bildirir ve Akçahisar’ın Osmanlı İmparatorluğu’nun garnizonu olarak

Yazının Devamı