Mutlu yaşam üzerine

11 Şubat 2024

Aradan geçen yaklaşık 2000 yıla karşın Seneca’nın sözleri günümüzde yaşayanlar için söylenmiş gibi. Anlaşılan insanların mutlu olma isteklerine rağmen büyük bir mutsuzluk yaşamaları değişmeyen bir gerçek

İspanya’nın Córdoba şehrinde doğan Lucius Annaeus Seneca, muhtemelen Etrüsk veya Ilirya (Balkan) kökenli bir aileye mensuptur. Babası tarafından küçük yaşta Roma’ya getirilir. Latin edebiyatında “Yaşlı Senaca” olarak bilinen babası retorik öğretmeni ve hatip olarak büyük bir ün sahibidir. Retorik üzerine çok sayıda eseri vardır. Kardeşleri Annaeus Novatus senatör, M. Annaeus Mela (Gallio) ise zengin bir devlet görevlisidir. 

Seneca’nın yaşamı 

Yaşlı Seneca, oğlunun ya kendisi gibi hatip ya da ağabeyi Novatus gibi siyasi bir kariyere sahip olmasını ister. Bu doğrultuda eğitim alması için çaba gösterilmesine rağmen Seneca Pythagorasçı Sotion ve Stoacı Attalus’tan dersler alarak felsefeye yönelir. Bu merakı ve aldığı eğitim babasını telaşlandırır.

Yazının Devamı

Boğaziçi’nin kayıkları

10 Şubat 2024

Artun Ünsal’ın hazırladığı “Aşk olsun o kayıklara”, uzun süreli bir arşiv çalışması. İstanbul’un konumu ve yapısı, kent içi ulaşımında hızlı teknelere ihtiyaç duymayan kanal kentlerinden farklıdır. Haliç’i bir yana bırakırsak gerek Marmara sahilinde gerekse Boğaziçi’nde yer alan yerleşmelere ulaşmak için süratli ve hafif teknelere ihtiyaç duyulur

Yıllardır zaman zaman müracaat ettiğim Terry Sonman’ın “Su Yolu’nun Dilberleri” isimli kitabına baktıkça, “Niçin ömrünün büyük bir bölümünü Boğaziçi’nde geçirmiş biri böylesi kitap yazmaz?” diye düşünürdüm. Günlerden bir gün sevgili hocam Artun Ünsal beni arayıp “Boğaziçi’nin kayıkları” ile ilgili ilginç fotoğraflar olup olmadığını sordu. “Hayrola!” dedim, “Boğaziçi’nin kayıkları” ile ilgili bir kitap üzerinde çalıştığını söyledi. Ekim 2023 gibi yayımlanan bu kitabın adı “Aşk olsun o

Yazının Devamı

DOĞU’DAN UZAKTA

4 Şubat 2024

Amin Maalouf 25 Şubat 1949 günü Melkit Katolik bir ailenin çocuğu olarak Beyrut’ta dünyaya gelir. Orta ve yüksek öğrenimini Beyrut’taki Fransız okullarında tamamlar. Sosyoloji ve ekonomi eğitimi alan Maalouf, babasının yolundan giderek yirmi iki yaşında gazeteciliğe başlar. Beyrut’ta yayımlanan günlük An-Nahar gazetesinde yazarlık ve yöneticilik yapar. 1975 yılında çıkan iç savaş sonrası ailesi ile birlikte Fransa’ya göç eder. Maaoluf’un ilgi çeken ilk kitabı, 1983 yılında yayımladığı “Arapların Gözüyle Haçlı Seferleri” isimli araştırmasıdır. 1986 yılında ilk romanı olan “Afrikalı Leo” yayımlanır. 1988 yılında yayımladığı “Semerkant” ününün tüm dünyada duyulmasını sağlar. Maalouf’un tiryakisi olmuş bir okuyucu olarak tüm kitaplarını okuduğumu sanırken, geçen yaz tatilimde okumadığım bir kitabına rastladım. “Doğu’dan Uzakta”yı hemen her Maalouf kitabı gibi bir solukta okudum ve çeşitli notlar aldım, bu yazımda aldığım notları sizlerle paylaşmak isterim.

L&u

Yazının Devamı

‘Alet İşler Dünya Tümden Değişir’

3 Şubat 2024

Alper Kanca’nın hazırlanması ve yayımlanması için büyük çaba sarf ettiği “Alet İşler” isimli kitap, 41 yazarın 44 makalesinden oluşan toplam 564 sayfalık mükemmel bir kaynak. Kitabın başındaki “Önce el aletleri şekillendirdi sonra aletler tüm dünyamızı” sözleri çok önemli bir noktayı işaret ediyor.

Masamın üstü kitaplarla dolu, bu hafta hangisinden bahsetsem diye düşünüyorum, bazılarına bir türlü sıra gelmiyor. Yaşadığım günler, günlük olaylar, hangisine öncelik vermem konusunda beni bir hayli zorluyor. Ancak “Nasıl olsa bunlar kitap ortadan kaybolacak değiller, biraz demlensinler elbet bir gün sıra onlara da gelir!” düşüncesi biraz olsun yüreğimi hafifletiyor.

Bugün sizlere 10 Aralık 2022 günü tanıtımı yapılan bir kitaptan söz etmek istedim. Büyük emeklerle toplanan geniş bir koleksiyon ve araştırma sonrası kitap hâline getirilen el aletleri. Kanca A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kanca’nın gerek hazırlanması gerekse yayımlanması için

Yazının Devamı

Doğu ülkeleri tarihinin altın çağı

28 Ocak 2024

Kilikya Ermeni Krallığı Hanedanı üyelerinden Korykoslu Hayton’un 1307 yılında Papa’ya sunduğu “Doğu Ülkeleri Tarihinin Altın Çağı”, Anadolu’nun tarihi coğrafyası hakkında bilgi sahibi olmak için okunması gereken bir kitap

21 Ocak 2024 tarihli yazımda sizlere Eremya Çelebi Kömürciyan’ın “İstanbul Tarihi” adlı kitabını tanıtmıştım. Hrand Der Andreasyan’ın 65 sayfalık orijinal metni dipnotları ve açıklamalarla ne kadar zenginleştirdiğinden sık sık bahsederim. Geçmiş dönemlere ait her kitap ister tercüme ister Eski Türkçe olsun, günümüz okuru tarafından anlaşılacak kelimeler kullanılarak hazırlanmalı, merak uyandıracak şekilde dipnotlar ve açıklamalarla desteklenmelidir.

Korykoslu Hayton’un, “Doğu Ülkeleri Tarihinin Altın Çağı” isimli kitabını okuyunca, Altay Tayfun Özcan’ın bu tercüme için ne kadar emek ve zaman harcadığını anladım ve kendisini takdir ettim.

Dört kitaptan oluşan eserin bir de giriş bölümü bulunuyor. Orijinali toplam 263 sayfadan oluşuyor,

Yazının Devamı

İstanbul, herhangi bir şehir değildir

27 Ocak 2024

31 Mart 2024 tarihinde yapılacak olan yerel yönetim seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak seçilecek kişiyi şimdiden kutlarım. Bu şehirde yöneticilik görevi üstlenenlerin “Herhangi bir şehir değil, binlerce yıldır varlığını ve cazibesini koruyan” bir şehri yöneteceğini hatırlatmak isterim

Çocukluk ve gençliğimde yakın çevremizde dünyanın ilgisini çeken ve sık sık ziyaret edilen; Atina, Belgrad, Bükreş, Tahran, Bağdat, Beyrut, Kahire, gibi gece-gündüz yaşayan, capcanlı şehirler vardı. Bugün bu şehirlerin büyük bir çoğunluğu yaşamaya devam ederken eskisi gibi birer cazibe merkezi olmaktan uzaklaştılar. Günümüzde çok az insan Tahran ve Bağdat’ı ziyaret ediyor. Bükreş ve Belgrad, eski canlılığını ne yazık ki koruyamadı. Biraz olsun gece hayatı olsa da ancak iç turizmine katkı sağlıyor. Kahire eski görkeminden uzak, Mısır’ın sahip olduğu antik dönem anıtları ve yoğun propaganda ilgi çekse de bu ilgi daha çok Teb, Luksor ve Aswan gibi eski şehirler üzerine

Yazının Devamı

İstanbul tarihi

21 Ocak 2024

Doğu’dan Anadolu’ya göç ederek uzun bir süre Kemah’ın Apuşta Köyü’nde ikamet eden Eremya Çelebi Kömürciyan’ın ataları, XVI. yüzyılın sonlarına doğru Celâlî isyanları sırasında Gelibolu’ya yerleşmek mecburiyetinde kalırlar. Kömürciyanlar’ın aile reisi olan Sarkis Kömürciyan 1590 yılında burada vefat eder ve oğlu Nahabet ile torunu Mardiros Gelibolu’dan ayrılarak İstanbul’a yerleşir. Mardiros İstanbul’da evlenir ve üç erkek çocuğu olur. Çocuklarının en büyüğü olan Eremya Çelebi, 13 Mayıs 1637 günü Langa’da doğar. En küçük kardeşi Der Komidas, kilise ve mezhep faaliyetleri içinde yer alır ve şiddetli Katolik hareketlerine karıştığı için 26 Ekim 1707 günü idam edilir. 1929 yılında Papa XI. Pius tarafından aziz ilan edilerek Katolik Kilisesi takvimine girer. Eremya Çelebi’nin babası Mardiros’a 1638 yılında Kudüs’te papazlık tevcih edilir ve 1665 yılındaki vefatına kadar Langa’daki Surp Sarkis Ermeni Ortodoks

Yazının Devamı

‘Sûrnâme-i Vehbî’

20 Ocak 2024

“Sûrnâme-i Vehbî”, geçmiş dönemi günümüze aktaran çok önemli bir kaynaktır. Levnî’nin usta kalemden çıkan minyatürler yüz yıllar sonra o dönemi daha iyi anlamamıza neden olacak görüntüler içermektedir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde yalnızca savaş yapılmamış, halkın eğlenmesi için pek çok özgün gösteri de düzenlenmiştir.

13 Ocak 2024 tarihli yazımda “Sûrnâme-i Hümayun”dan bahsetmiştim, bu kez de ondan 138 sene sonra minyatürlü yazma şeklinde oluşturulan bir diğer sûrnâmeden bahsetmek istedim. Geleceğe öncülük edecek şenlik düzeni için faydalanılması gereken bir eser olduğunu düşünmekteyim.

1720 yılında yapılan sünnet düğünü

1720 yılında Sultan III. Ahmed’in oğulları Şehzade Süleyman, Şehzade Mehmed, Şehzade Mustafa ve Şehzade Bayezid’in sünnet düğünlerinin yapımına karar verilir. Bu dört şehzade ile birlikte Sadrazam İbrahim Paşa’nın oğlu Mehmed Bey’in de

Yazının Devamı