Özal 35 yıl önce ne demişti?

10 Şubat 2024

Yerküre ısınıyor, kışlar eskisi gibi sert geçmiyor. Ne doğru dürüst kar var, ne yağmur. 
Ancak stat zeminlerinin durumu perişan. Çoğu patates tarlasından beter. Koşmak değil, yürümek bile zor.
21. yüzyılı yaşıyoruz. Teknoloji var, para var, yapay zeka var, insan aklı var.
Lakin bunları biraraya getirip “bataklık futboluna” çözüm üretecek irade yok.
Bırakın seyir zevkini, servet harcadığınız oyuncuların sağlığı her an tehlikede. Aklı başında olanlar hiç mi vicdan azabı çekmiyor?
Avrupa’dan, Dünya’dan maçlar izliyoruz televizyonda. Halı gibi zeminde oynanıyor futbol.
İngiltere’de hemen her gün yağmur var. Suudi Arabistan ve Katar gibi çöl coğrafyasındaki ülkelerde onlarca stat imrenilecek kadar bakımlı.

Yazının Devamı

Eren’in kafası kimleri kurtardı?

9 Şubat 2024

Trabzonspor’un ne futbolu, ne saha sonuçları tatmin ediyor bu sezon. Tek hedef kalmıştı, Türkiye kupası. O macerada da öldü öldü dirildi. 
Her şeyin bittiği denen maçın son saniyesinde tura tutundu, sonra ilk uzatmanın bitiminde yalancı bahar gerçek oldu. Vicdanım rahat etmez, çok yazık oldu Gençlerbirliği’ne.
Son dönemlerde soruyordum; “Bu takım Süper Ligde kimi yenecek?” diye. Orası ile sınırlı kalsa iyi. Dün akşam bir alt ligde mücadele eden Gençlerbirliği karşısında öldü dirildi bordo-mavili ekip.
Berbat zemin bahane olamaz. Koşullar iki takım için de geçerli idi. Başkent temsilcisi haddini bilerek, oyun planına sadık kalarak hep turu istedi. Genç Melih harika bir golle rakip savunmacılara toprak saha dersi verdi.
Sonuca bakınca akla şu soru geliyor; “futbolun adaleti var mı?” Yok. Olsa, Oltan’ın 55. dakikada bir metreden yaptığı vuruşta top ağları bulur, Trabzonspor tüm hedeflerine ve değerlerine vedaederdi. Sonrasında yaşanacaklar mı? Önlenemez bir tufan!
“Hayat memat meselesi” denen

Yazının Devamı

Penaltı tarifi yapar mısınız?

5 Şubat 2024

Olağan dışı bir sezon yaşıyoruz. Şampiyonluk adayları Fenerbahçe ve Galatasaray’ı tehdit edecek rakip olmaması, anormal bir durum.  
Adları “büyük”, performansları “sıradanlaşan” Beşiktaş ve Trabzonspor rekabetinde ise maalesef kaliteden söz etmek mümkün değil. 
Dün akşam Beşiktaş’ın oyunu, skorla örtüşmeyecek kadar vasattı. Ancak futbolun gerçeklerinden biri şu; bazen oynayan değil, fırsatları değerlendiren kazanır. 
Maçın ilk yarısında inisiyatif Trabzonspor’da idi. Trezeguet’in dönüşünün takımın enerjisini olumlu yönde etkilediği aşikar. İki net fırsatı kaçırmasını Afrika Kupası yorgunluğuna bağlıyorum. Ve biraz da Visca’nın çabası. Karadeniz ekibinin daha fazlasına ihtiyacı var, fakat malzeme bu kadar. 
Hakem konuşmayı sevmem ama, kırılma anının 41. dakikada Svensson’un ceza alanı içinde Bardhi’ye yaptığı kusurlu hareket olduğunu düşünüyorum. Beşiktaşlı oyuncu rakibini üstten çekti, alttan dizini koyup indirdi. Hakem Arda Kardeşler ve Riva ekibi net bir

Yazının Devamı

Hakem üzerinden şova devam!

3 Şubat 2024

Türk futbolunun tek sorunu Video Asistan Hakemliği mi? Yoksa gözlemcilerin yetersizliği mi? Belki de VAR konuşmalarının deli gibi merak edilmesinin yarattığı gizemdir yaşanan kaos ve krizlerin nedeni.
Kulüpler iflas etmiş, yayın gelirleri tarihin en düşük seviyesine gerilemiş, oyun kalitesi sıfırlanmış, marka değeri erimiş, FIFA’dan transfer yasakları gelmiş, futbol anarşisi başkanlar düzeyine çıkmış, rekabetin adı kavga olmuş da; kimin umurunda.
Çok acı ama; “yaşanan tüm dertlerin sorumlusu hakemdir” algısının yaratılması, üstelik bunun yönetenler eliyle yapılması, büyük kandırmacanın en çarpıcı bileşenidir.
Son örnek hafta içinden. Futbol Federasyonu medya mensuplarına Riva’da bir sunum yapmış. Sanırım dahi danışmanların gündemi değiştirmeye dair ürettikleri dâhice projelerinden biriydi.
“Devrim” diye nitelendirilen başlıklar hep hakemlikle ilgili;
- VAR konuşmalarının açıklanması,
- Süper Lig’e yabancı gözlemci getirilmesi,

Yazının Devamı

Suçlu ayağa kalk!

30 Ocak 2024

Trabzonspor için ligdeki önemli virajlardan biriydi Kasımpaşaspor maçı. Durumun ciddiyetini anlatmak için söylüyorum; son üç haftada kaybedilen puan sekiz. Veya kazanılan bir puan. Kalesinde 7 gol görmüş, karşılığında sadece iki gol atabilmiş bir takımdan söz ediyorum. Dün akşam bu kötü verilere yenileri eklendi. Durum daha vahim oldu.
Kimse kusura bakmasın ve kullandığım tabire kızmasın, bunun adı rezilliktir. Trabzonspor’un aciz duruma düşmesine sebep olan kimler ise, hesap vermeli ve sonlanmalı.
Tatsız görünen tabloyu sadece kadro yetersizliğine bağlamak hatadır. Sakatlar, ayrılanlar, takımdan gönderilenler ve Afrika kupasında forma giyenler ciddi eksiklik elbette. Kulübün ekonomik durumu malum. Ara transferde şapkadan tavşan çıkmayacağına göre sezon eldeki oyuncularla tamamlanacak. Öyleyse mazeret üretmek yerine çözüm bulacak bir “akla” ihtiyaç var. Bu noktada görev kime düşüyor? Teknik direktöre. Abdullah Avcı madem kriz döneminde geri döndü ve inisiyatif aldı, eksi de artı

Yazının Devamı

Bilmemek değil, öğrenmemek ayıp!

27 Ocak 2024

Lig sonu yaklaştıkça her sezon olduğu gibi kulüplerin hedefine hakemler ve Merkez Hakem Kurulu’nun yaptığı atamalar konuyor.
İşin ilginç yanı herkes konuşuyor. Kulüp başkanı konuşuyor, teknik direktör konuşuyor, futbolcu konuşuyor.
Ve pozisyonları yorumlarken bazen öyle komik durumlara düşüyorlar ki. Haksız verildiğini düşündükleri bir penaltıyla ilgili laf cambazlığı yapıp neredeyse kuralı koyanları bile kendinden şüphe eder hale getirebiliyorlar.
Üstelik bunları sıradan değil, “koca koca” takımların teknik direktörleri, yöneticileri yapıyor. Hem hakim, hem hakem, hem savcı yerine koyuyorlar kendilerini. Ağızlarından çıkacak tek bir sözcüğe bakan binlerce fanatik taraftarı tahrik etme pahasına.
Lafı uzatmayacağım. Çağrım Türkiye Futbol Federasyonuna. Nasıl olsa istediğiniz vakit yeni talimat çıkarıp, değiştirebiliyorsunuz. O yüzden zamanlamanın önemi yok.
Ülkemizde en üst iki ligdeki tüm kulüplere hakem koçluğunu zorunlu kılın. Her kulüp bir hakem hocası istihdam etsin. 24 saat onlarla olsun.
Başkanına,

Yazının Devamı

En kötüsü duruma alışmak!

26 Ocak 2024

Farklı Galatasaray yenilgisinden sonra normal koşullarda Trabzon’da yer yerinden oynardı. Şimdi ne yönetimden, ne teknik direktörden, ne taraftardan sesini yükselten var. Bu kabullenmişlik Trabzonspor’un geleneklerine hiç uygun değil.
Bordo-mavililer yanlış kadro planlamasının bedelini ödüyor. Evet; Afrika kupasına gidenler, ayrılanlar, kadro dışı bırakılanlar ve sakatlıklar teknik direktörün işi zorlaşıyor. Lakin sorumlu kim? Düşman ilan edilen medya mı?
Rize zor deplasmandır. Hele ağır bir travmada iseniz. Trabzonspor cephesinde durumu şöyle izah edeyim; lider görevinde Mendy, topu ileri taşıyacak olan Visca, gol umudu Enis Destan. Kalanlar ya savunma pozisyonunda, ya oyunun içinde kalma çabasında idi. İlk on dakikadan sonra kontrol Rizespor’a geçti. Kaleci Uğurcan’ın kurtarışları malumun ilanını geciktirdi. Rizespor’un ilk yarının son dakikasında Emirhan ile bulduğu gol tehlikenin işaretiydi ama VAR uyarısıyla geçersiz sayıldı.
Trabzonspor için zorlu bir 45 dakika daha vardı. Zorlu diyorum çünkü inisiyatifi alamadı. Rizespor gole yakın

Yazının Devamı

Baka’ya böyle veda edilmez

22 Ocak 2024

Kadro kalitesi ve bireysel oyuncu performansı açısından Galatasaray’ın favori olduğu bir maçtı. Trabzonspor sezonun yarısı tamamlanmasına karşın “istikrar” sözcüğüne her anlamda uzak bir takım. Abdullah Avcı’nın pek çok gerekçesi vardır elbette. Bazen “Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar” ama hayal satmaktan iyidir gerçekçi olmak. 
Yoksa, böylesi ezici skorların altından kalkmak ve hesap vermek zor olur! Doğrusu uzun yıllardır Trabzonspor’un sahasında böyle ağır bir yenilgi aldığını görmemiştim.
Sayın Avcı size sesleniyorum; çıkın varsa derdinizi anlatın. Kulüp başkanına övgüler yağdırmak yerine öz eleştiri yapın. Sanal düşmanlar yaratmak yerine sorunlara çözüm üretin. Maharet güzel konuşmakta değil, güzel futbol oynatmaktadır.
Gelelim maça; Galatasaray’da Mertens, Zaha, Kerem Aktürkoğlu, Kerem Demirbay, Barış Alper, hatta Kaan Ayhan gibi skora her an katkı sağlayabilecek çok isim vardı. Ya Trabzonspor’da? Tek başına çırpınan Visca dışında yarım porsiyon

Yazının Devamı